Basın

3

İĞNEYLE KUYU KAZAN ADAM: ÖMER ÖZGEÇ

Ömer Özgeç seksenli yıllardan önce şarkı sözü yazmaya, sonra da şiir bestelemeye başlar. Bu yıllarda “Sevgilerde”, ardından “Nerde Yatmalı” adlı kasetlerini çıkarır. Seksenli yılların müzikal havasından da etkilenen Özgeç, şiire gönül veren bir müzisyen. Bu yüzden Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Orhan Veli, Nâzım Hikmet,...

Read More
4

AYNI KENTLERİN HAVASINI SUYUNU PAYLAŞAN İKİ SANAT İNSANI ARASINDAKİ KESİŞMELER

Ömer Özgeç ile Cemal Süreya üzerine söyleştik.

Erol Büyükmeriç: Sevgili Ömer, yaşamöykünden biliyorum ki 1970 öncesinde üç yıla yakın bir zaman Eskişehir’de bulundun, müzisyen olarak. Ve sonraki yıllar en az sekiz- on kez konser verdin bu kentte. Ve yine biliyoruz ki Cemal Süreya da ilk memuriyetini Eskişehir’de yaptı. Ve bu kentte nice şiirler yazdı… Daha sonra sen Kadıköy’e yerleştin, Cemal Süreya da Kadıköy’de oturmaktaydı. Sen onun şiirlerini besteledin ve onunla tanıştın. Ayrı zamanlarda da olsa aynı kenti paylaşmanın, sonunda müzikle şiirin ortaklığında yollarınızın kesişmesinin sende etkileri nasıl oldu, bundan ve anılarından söz eder misin?

6

ÇALINTI Müzik Kültür Dergisi Sayı 18 Kasım 1994

DÜŞLER ve SONRASI
Tek tek ele alınıp her şarkıda bestecinin ne yapmak istediğini anlamaya çalışmak yararlı bir uğraş olurdu. Yapılmak isteneni anlamak bir yapıtın edilgen olduğu sanılan muhatabının üretgenleşmesi demektir. Sanırım bu bağ kurulduğunda bir sanat eseri tüketilecek bir nesne olmaktan kurtulabilir ve onu, tükettiği varsayılan kişiyi ve kendisini en sürekli özgürlüğe götürebilir. İşte böyle çoğalıp çoğaltabiliriz…